On üç haziran gibi salak bir tarihte sınavlarım başlayacak.Yalnızlık dolu bir yaz beni bekliyor bir de.Yazamıyorum da.Hep alıntılar,fotoğraflar filan.Kılavuza gerek yok,köyün hali ortada.Bugün şahane bir şey izledim.O sağda en üstte gözüken işte.Belki yazarım.Aslında Julia yazmıştı.Saçlarımı sevmiyorum hiç.Hava da bir saçma zaten.Haziran ortalarında otuz dereceyi bulacakmış.Final dönemi ve otuz derece sıcakları aynı cümlede kullandığımda kahırlanıyorum.Büyük Anadolu Yürüyüşü'nden haberdar değilseniz,çok geç değil.Şu anda serbest çağrışım yapıyorum.Yüklemden önceki kelimeyi seviyorum.Burdaki insanlarla oturup sohbet etmek istiyorum.Bir de salak bir gerginlik,utanmalar filan oluyor ya onlar sevimli bence.Bazen sahaftaki işi kaybettiğim aklıma geliyor ve ben çok üzülüyorum.Bu günlerde duygusalım sanırım.Çay keyfi,kahve stresi çağrıştırmaya şimdiden başladı.Of ne salak işler bunlar he.Bazen bana mesaj filan atın istiyorum.Harbiden işsizim görüyorsunuz.İşsizim dedim yine üzüldüm.Bu yanda gözüken kitabı okuyamıyorum bir nedense.Neyse bunu bilmenize gerek yoktu aslında n'bileyim.Buraya kadar okuyan insana yazık.Resmen ömrünün bazı dakikalarını boşa harcadı.Şu anda bakmadan yazıyorum.Of ne biçim de havalıyım.Dizideki kız o insansa ben solucan olmaya razıyım dedi.O ne salak laf lan öyle.Neyse ben gideyim de göt büyütme eylemime kaldığım yerden devam edeyim madem.
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Shakespeare sınavım var bunu hatırlayınca yine üzülüyorum.neyse.işte ben de burada geçiriyorum vaktimi.Allahım çalışmam lazım ama olmuyor.kendimden nefret ettim.
bir de gel benim saçlarımı gör derim ben.rüzgarı görünce deli gibi dalgalanıyorlar falan,bir şekilsizliktir böyle alıyor başını gidiyor.